12.10.2009

İstasyon İnsanları


Demir kutuları bekleyen insanların dünyasında yankılanan öyküler bunlar. Tek ortak noktaları, belki de, aldıkları biletlerin nereye götüreceği olan insanların öyküleri... Bir insan zaten istasyona niçin gider ki? Sıradan ve kekremsi metal tadı gibi otobüs yolculuklarına inat, bi şeyler yaşamak için değil de, neden ?..

"Gitmesen..." derken ki duygusuzluk, "Bak, orda da mutlu olucaksın eminim ki..." derken ki inanmayışlık... Yalanlar uzun peronların arasında yankılanan sesle kaybolup giderken, kendini daha mı az günahkâr hisseder bi insan? Ya da uzaklaşıp giderken daha mı çok kurtulursun o şehirden ? O demir duvarlar daha mı sıcak?..

Belki evet, belki de hayır... Ama konumuz her yolculuğun başlangıcıyla ilgili; istasyonlar, peronlar, tren bekleyen yolcularla ... Bi insanın "neden" tren beklediğiyle değil de, beklediği o anlarla/olaylarla ...

Sâhi... Bi insan neden istasyona gider daha hızlı bi yolculuk biçimi varken ?...


Daha mı güvenli, daha mı zevkli, daha mı sıcak?.. Sadece bi kitabı aralıksız okuyabilmek için mi, ya da düşünmek? Muhabbetler daha mı dürüst olur, ya da büyüleyici olaylar mı ?..

Neden?..

0 Vakâ:

Yorum Gönder

Kardeş, uyma sen ona...

 

Soğuk Nevâle... Copyright © 2008 Black Brown Art Template designed by Ipiet's Blogger Template